4 Ağustos 2011 Perşembe


Durumunuz ne kadar elverişlidir bilmem ama güzel bi tatil armağan edin kendinize.Bütçe sorun değil ,az biraz varsa ayarlanıyor ucuz tatil.Atlayın ilk yataklı trene :)) yatak duş tv buzdolabı priz (alın laptop film izleye izleye) saatlerce yolculuk yapın ormanlardan geçin ,hayaller kurun,hayatlar kurun..Sizden başka hiçkimse ve hiçbirşey olmasın.Ankara'dan biniyorsun İzmir'de iniyorsun.Hatırlamıyorum bakmıştım ama sanırım tren Muğla'dan da geçiyor.Planı ciddiye alan olursa detay düşerim mevzu değil.Fethiye  "Kelebek Vadisi"ne gidin.Muğla'dan tekneyle vadiye seferler varmış.Henüz nasip olmadı ama harika bir yer.Adresinden kendiniz de bakabilirsiniz.Günlüğü de yeme içme dahil 30 35 gibi bi meblağ.Baraka yada çadırda kalıyorsun :) Yemyeşil tepeler arasında deniz.. kumsal...ve o.. :)) İnsan daha ne ister ki

KATRE





Hem En Kalabalık Hem 2 Kişilik Yalnızlık

Ciddi anlamda herkesi mutlu etmek çok zor. İnsan bi yerden sonra amaaan kendimden başkasını umursamıyorum ne haliniz varsa görün ne yapıyorsanız yapın ne diyorsanız deyin umrum dışısınız demek istiyor. Onunla anlaşacak geçim kuracaksın...
Bunu daimi kılacaksın inş...
Sonra onun ailesi var bir de...Seni tanıyacaklar..İsteyecekler mi beğenecekler mi meçhul.Yada aileni isteyecekler mi ?
Sonra birde senin ailen var tabii ki...
Onu beğenecek mi ? Ailesiyle uyuşacak mı...? Tüm bu denklemleri sağlamak ne zor...
Ve üstüne herşeye rağmen yanlış yapıyorum hissine kapılmayıp istikrarla yürüyeceksin yolunda...

UZAK'a Dair

Biri : Yaşanılması güzel ilişkidir ama bir o kadarda zor.
Tereddüt edersin başlarken: "Acaba olur mu, yürür mü bıkmadan bıktırmadan?" Başlarsın sorunun cevabını bulmak umuduyla.
Seversin sevilirsin ama çok özlersin.
Her an sarılamazsın öpüp koklayamazsın için burkulur bir tarafın hep eksiktir.
Günleri sayarsın o gelecek diye..
Pahalıdır çoğu zaman; telefon faturaları, otobüs biletleri.
Ama gözün görmez bir çıktı mı karşına; unutursun her şeyi.
Telefonda sabahlarsın, omzunda değil telefonda ağlarsın. en acısı o ağladığında silemeden gözlerini uyumak zorunda kalırsın.
Aşkı öğrenirsin ayrılığın ne olduğunu öğrenmemek umuduyla...
 
Benim verdiğim cevapsa : Evet doğru zorlukları vardır bazen.Otobüs biletleri,kontör faturalar ve telefonda (çoğu zaman hakim olamayıp kendine) ağlamak gibi...Ama yine de çok güzeldir bence.
Özlenir... sabredilir, sonra kavuşulur.
Sonra vedalaşılır...
Bir sonraki buluşmaya kadar bir daha ne zaman görüşürüz diye heyecan yapılır,günler sayılır..Hatta gün bitince saatler de sayılır.Hatta iş otobüsün gara giirerken şu boyuta bile gelebilir :

*Hangi kapıdan ineceksin ? 
-Bilmem hangisinden ineyim,düşünmedim.
*Hangi kapı daha yakınsa ondan in,ve haber ver.
-Tamam :) sanırım ön kapıdan ineceğim..

Yokluğunda artar kıymeti.Tekrar kavuştuğumuzda şunu da yapalım şuraya da gidelim şunu da konuşalımların hayali kurulur.Ama yetmez o planları gerçekleştirmeye hiçbir vakit ,hiçbir aralık.
O beklenen vuslatta gidermeye onca hasreti..Ayrılık vakti yine çabuk çalar kapıyı.Yine bir sonraki vuslatı beklerken artık sanırsın ki ömrünü teslim edeceksin..Yine de galiba sona mutlu erersen cefasına rağmen CAN'dır cananın  . . .   :))


KATRE